Bilim adamları soyu tükenmiş akrabalarımızın daha iyi bir resmini nasıl elde edebilir ?

 Daha bilimsel yüz rekonstrüksiyonları, insan evrimi hakkında daha doğru bir görüş verebilir

Soyu tükenmiş insan atalarının ve kuzenlerinin tasvirleri genellikle bilimden çok sanattır.

Australopithecus africanus'u alın. İnsan soy ağacının bu üyesi veya hominid, milyonlarca yıl önce yaşadı. Bilim adamları, bu hominidin neye benzediğini gösteren iki heykel yaptılar. Büstler, 2,8 milyon yıl önce yaşamış bir çocuğun kafatasına dayanıyordu. Bir heykeltıraşın sezgisi kullanılarak bir büst yapıldı. Daha çok maymun gibi görünüyor. Bir bilim insanının yardımıyla yapılan ikincisi daha insani görünüyor. Şimdi ekip, yalnızca fosilleşmiş kemikten bilinen türlerin daha doğru portrelerini yapmak için yönergeler buldu. Rui Diogo, “Geçmişin rekonstrüksiyonlarının çoğunun bilimsel bir temeli yoktu” diyor. “Amacımız yöntemleri değiştirmek ve önyargıları değiştirmek” diyor. Bu, insan evrimi hakkında daha doğru bir görüş vermeli. Ekibi, 26 Şubat'ta Frontiers in Ecology and Evolution'da yeni yönergelerini bildirdi.

Diogo, tasvirlerin doğru yapılmasının önemli olduğunu söylüyor. Washington DC'deki Howard Üniversitesi'nde biyolojik bir antropologdur. Müze ziyaretçileri genellikle sanatçıların Neandertaller veya soyu tükenmiş hominidleri gerçek olarak görürler. Ancak bu ziyaretçiler, çalışmanın taraflı olduğunu fark etmeyebilir. Ve bu insanların görüşlerini çarpıtabilir. Hatta günümüz insanı hakkındaki önyargıları da güçlendirebilir.

Yeni kılavuzlar, 2,8 milyon yıl önce yaşamış bir Australopithecus africanus çocuğunun bu heykeli gibi, insan soy ağacının soyu tükenmiş üyelerinin daha doğru portrelerine yol açabilir.

Washington DC'deki Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi mükemmel bir örnektir. Soyu tükenmiş hominidlerin bir sergisi, türler dik yürümeye başladıkça cildinin daha hafif olduğunu gösteriyor Diogo, "Ancak cildin daha beyaz olduğunu söyleyen sıfır kanıt var" diyor. Bu tasvir, daha açık tenli insanların daha gelişmiş olduğu şeklindeki yanlış ve ırkçı fikri güçlendirebilir. Bilim adamları ve sanatçılar, atalarımızı tasvir etmek için sıklıkla birlikte çalışırlar. Ancak Diogo'nun ekibi, seçimlerinin bilimden çok heveslere bağlı olabileceğini söylüyor. Ekip, büyük maymunlarda ve diğer insan olmayan primatlarda kasları inceleyerek referans veritabanları oluşturdu. Bu veritabanları, Görünür Maymun Projesinin bir parçasıdır. Bilim adamları onları fosillerden yüzleri yeniden oluşturmak için kullanabilirler. O zaman bile, bir maymunun veya bir insanın başlangıç ​​noktası olarak seçilmesi farklı sonuçlara yol açabilir.

Sanatçıların tasvirleri de soyu tükenmiş insanların zekası ve davranışları hakkında hatalı fikirler verebilir. Ryan Campbell, Neandertallerin genellikle keçeleşmiş, kirli saçlarla gösterildiğini söylüyor. Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nde anatomi okuyor. “Atalarımızı aptalmış ve hijyenden yoksunmuş gibi göstermeye yönelik bir önyargı var” diyor.

Bir Australopithecus africanus çocuğunun nasıl görünebileceğine dair bu iki görüntü, bir sanatçının kişisel kararlarına bağlıdır. Bu kararlar çocuğun daha maymunsu (solda) veya insansı (sağda) görünmesini sağlar.

Ama her türden hayvan kendilerini tımar eder. Neandertallerin farklı olduğunu düşünmek için hiçbir sebep yok. Campbell, aslında atalarımızı saçsız göstermenin daha doğru olabileceğini söylüyor. Saç, fosillerde nadiren korunur. Ve kemiklerden alınan DNA verileri saç rengine dair ipucu verebilir. Ancak veriler tımar alışkanlıklarını ortaya çıkarmıyor.

Kaynak:R.M. Campbell et al. Visual depictions of our evolutionary past: A broad case study concerning the need for quantitative methods of soft tissue reconstruction and art-science collaborations. Frontiers in Ecology and Evolution. February 26, 2021. doi: 10.3389/fevo.2021.639048.