Endositoz ve Ekzositoz
Bazı maddeler, örneğin proteinler ve polisakkaritler gibi besinler, taşıyıcı proteinlerin bir zardan geçmesi için çok büyüktür. Bu hacimli malzemeler endositoz adı verilen bir süreçle alınır. Hücreler, molekülleri, virüsleri ve hatta diğer hücreleri sindirmek için endositoz kullanır. Endositoz sırasında, plazma zarı, malzemeyi içine alıp çevreleyene kadar içe doğru sıkışır ve sonunda, malzemeleri bir hücre içinde hareket ettiren zara bağlı bir kese olan bir kesecik oluşturmak üzere sıkışır. Bu veziküller yüklerini lizozomlara (sindirim için) veya diğer organellere taşır.
Salgı için özelleşmiş hücrelerde -pankreasta insülin üreten hücreler buna bir örnektir- ters işlem gerçekleşir. Bu durumda veziküller yüklerini hücre yüzeyine doğru taşırlar. Orada, keseyi çevreleyen zar, plazma zarı ile birleşerek yükünü hücrenin dışına atar. Bu vezikül güdümlü ejeksiyona ekzositoz denir.
Hem endositoz hem de ekzositoz, vezikül oluşumunu yönlendirmek, hangi kargo moleküllerinin taşınacağını seçmek ve veziküllerin hedef zarlarını tanımasına ve kaynaşmasına yardımcı olmak için zar proteinlerine bağlıdır ve kargolarını doğru varış noktasında serbest bırakmalarına izin verir. Örneğin, klatrin adı verilen bir protein, belirli taşıma keseciklerini kaplayarak, keseciklere şekillerini veren sepet benzeri bir kafes oluşturur. Klatrin, belirli kargo moleküllerini yakalayan diğer proteinlerle etkileşime girerek, her vezikülün taşıdığı kargo moleküllerinin seçilmesine de yardımcı olur. Malzemelerin taşıma kesecikleri ile hareketi, hücre biyolojisi için o kadar temel bir öneme sahiptir ki, 2013 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü, bu moleküler trafiğin nasıl kontrol edildiğini inceleyen üç bilim adamına, Randy Schekman, James Rothman ve Thomas Südhof'a verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder