Genetik Danışmanlık ve Etik
Beyza Gülçin Eracun - Moleküler Biyoloji Ve Genetik – Haliç Üniversitesi
Genetik Danışmanlık
Genetik danışmanlık,
psiko eğitim ve genetik bilgi temellerine dayanarak danışanlara, gelecek
nesillere taşıyabilecekleri veya kendilerinde ortaya çıkabilecek genetik
hastalıklar hakkında bilginin verildiği ve hastalığın o anki durumunun
değerlendirildiği dinamik bir süreçtir. Bu süreç içerisinde gerekli olan
testler ve uygulanacak tedavi yöntemleri belirlenir. Genetik danışmanlık
sayesinde danışanlar kararlarını ve alacakları yönleri daha sağlıklı şekilde
seçebilmektedirler.
Genetik Danışmanlığın
Amaçları
●Danışanları taşıdıkları genetik hastalıklarla ilgili
bilgilendirmek ve bu sayede endişelerini azaltmak,
● Uygulanabilecek tedavi yöntemleri hakkında danışanlara bilgi
vermek,
● Hastalıkların tedavi ve tespit aşamalarında uygulanması gereken testlerin verebilecekleri zararları danışanlara anlatmak, Gerekli durumlarda danışanlar için psiko-sosyal araçları belirlemek genetik danışmanlığın amaçlarıdır.
Şekil 1
Genetik Danışmanlık
Gereken Durumlar
Genetik danışmanlık
gereken durumlar kaynağına göre üç gruba ayrılmıştır (Kaplan Ü. (2018));
1. Gelişimsel
gecikme/büyüme: Rutin yeni doğan kontrolleri sırasında bebeklerinde kalıtımsal
gelişim bozukluğu gözlemlenen aileler ile gelişim sürecinde çocuklarında gelişim
bozukluğu gözlemlenen ve ortaya çıkan gelişim bozukluğunu doğumda meydana gelen
anomaliler nedeniyle mi yoksa kalıtımsal bozukluklar nedeniyle mi olduğunu
öğrenmek isteyen ailelere genetik danışmanlık hizmeti verilmektedir.
1. Aile öyküsü: Aile bireyleri arasında çeşitli
hastalıkların sıkça gözlemlendiği durumlarda ailenin genetik danışmanlık
hizmeti almaları önerilir. Aynı zamanda çift eğer belirli genetik bozuklukların
çokça ortaya çıktığı etnik gruplardan geliyorsa bu durumda da genetik
danışmanlık hizmeti almaları önerilmektedir.
2.
Üreme ile ilgili sorunlar: Akraba evliliği yapmış çiftlere, 35
yaşından sonra hamile kalmayı düşünen veya hamile kalmış kadınlara, doğum
öncesi rutin kontrol testlerinde sorun gözlemlenmiş hamile kadınlara, çeşitli
nedenlerden dolayı hamilelik döneminde sorun çıkmasından endişelenen kadınlara
ve daha önce birkaç kez düşük yapmış kadınlara genetik danışmanlık hizmeti
almaları önerilir.
Genetik Danışmanlık Süreci
Süreç danışmanın gerekli
merkeze başvurusuyla ya da hekimin yönlendirmesiyle başlamaktadır. Bu adımdan
sonra sürecin doğru şekilde yönetimi genetik danışmanın elindedir.
Genetik danışmanlar, aile
öyküsünü analiz ederler ve Ulusal Genetik Danışmanlar Derneği'nin Pedigree
Standardizasyon Görev Gücü tarafından standardize edilen sembolleri kullanarak
en az üç nesli kaplayan bir aile ağacı çizerler. Analiz için testler ve diğer
işlemleri uygularlar ve bu şekilde bilgi toplayarak hastalığın kalıtımsal
varlığı ve ortaya çıkma ihtimali hakkında danışanı bilgilendirirler.
Bu süreç içerisinde
genetik danışman ve danışan görüşmeleri doktor muayenehanesinde, tıp
merkezlerinde, hastanede veya genetik merkezinde yapılır.
Şekil 4 : Genetik danışmanlık talep eden kadının 4 nesli kapsayan soy ağacı
Genetik Danışmanlık Sürecinde Hasta Beklentileri
S. Michie ve ekibinin
yapmış olduğu bir çalışma sonucunda hasta beklentileri 5 grup olarak
sınıflandırılmıştır (Michie S. ve ark.(1997));
1. Konu üzerinde yapılan
açıklama
2. Verilen bilgi
3. Sağlanan güven
4. Başvuruda bulunanın karar vermesine katkı
5. Öneriler
Şekil 5
Genetik Danışmanlık Alan Hastaların Danışmanlık Süreçlerini
Sonlandırmaları
Bazı durumlarda
danışanlar süreçleri henüz tamamlanmadan danışman görüşmelerine son
vermektedirler. Yapılan bazı çalışmalar sonucunda bu nedenler şu şekilde
sıralanmıştır (Durmaz M. B. Ve ark. (2011));
▪
Ekonomik
nedenler
▪
Hastaların
kaybedilmesi
▪
Yetersiz
danışmanlık hizmeti
▪
Çok
sayıda ve farklı yerlerde randevular verilmesi
▪
Danışan
ailenin koruyucu hekimliğe ve genetik servisine yeterince önem vermemesi
▪
Danışan
ailelerin hastalıkla ilgili oluşan semptomları başka uzmanlık alanlarının takip
edeceğini düşünmeleri
▪
Mevcut
hastalığın yeterince tedavi seçeneğinin ve olanağının olmaması
▪
Sorunun
bulunması ya da tamamen çözülememesi nedeniyle izlemin başka bir yerde devam
ettirilmesi.
Biyoetik
Biyoetik ilk kez Van
Rensselaer Potter tarafından 1970 yılında kullanılmıştır (Kaplan Ü., Arda
B.(2017).). Potter biyoetik kelimesiyle, bilimdeki gelişmelerin hem doğaya hem
de insan hayatına olumsuz etkileri üzerine dikkat çekmeyi ve meydana
gelebilecek risklerin değerler sisteminde değerlendirilmesini
amaçlamıştır. Ona göre biyoetik, meydana
gelen sorunların çözümünde gelecek ve bugün arasında; doğa ve kültür arasında ;
bilim ve değerler arasında; insanoğlu ve çevre arasında köprü oluşturur.
Biyoetiğin konusu
hayattır ve ayrıca tüm canlı çeşitlerini, doğayı ve gelecek nesilleri kapsadığı
için küreseldir. Genetik testler, ötenazi, kürtaj ve üreme teknolojileri gibi
konular uzun süredir biyoetiğin incelemesi altındadır.
Biyoetik süreci yasal
düzenlemelerle içi içe işler ve süreç boyunca yasal düzenlemeler rehber
görevini üstlenirler. Sağlıkta bulunan yasal düzenlemeler ve uygulamalar
ülkeden ülkeye değişmektedir.
Genetik Danışmanlıkta Biyoetik
Genetik danışmanlık
sürecinde gerekli görüldüğü takdirde oldukça önemli bir noktada bulunan genetik
testler de çeşitli avantaj ve dezavantajları nedeniyle biyoetik tarafından
incelenmektedir.
Nedenlerden biri genetik testlerin insan hayatına kattığı önemli etkilerin yanı sıra her geçen gün artan genetik test çeşitlerinin farklı nedenlerden dolayı ulaşım imkanının kısıtlı olmasıdır.
Şekil 6
Danışmanlık sürecinde
genetik test uygulamasından önce test sonucunun istenmeyen zor kararlar
verilmesi için zorlayabileceği, bazı testlerin çocuklara uygulanmaması
gerektiği ve gözlemlenen hastalığın tedavisinin olamayabileceği gibi önemli
etik noktalar ile genetik testlerin bulundurduğu fiziksel, psikolojik ve tıbbi
riskler iyice düşünülmeli ve ona göre hareket edilmelidir.
Şekil 7
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Tarafından Hazırlanan Genetik Tarama Ve
Testlerde İzlenmesi Önerilen Tutum Ve İlgili Etik Prensipler
▪
Testlerin
gönüllü olarak uygulanması gerekir.
▪ Erken
tanı ve tedavilerin yenidoğana fayda sağladığı durumlarda, yenidoğan
taramasının zorunlu ve ücretsiz olması gerekir.
▪
Sonuçların
danışanın onayı dışındaki başka kişilerle, işverenlerle ve sigortacılarla
paylaşılmaması gerekir.
▪
Koruma
ve tedavinin söz konusu olduğu durumlarda işlemler gecikmeden uygulanmalıdır.
▪
Test
sonuçlarında genetik bir olay ya da mutasyon varlığı işaretleri çıktıysa
danışanın genetik danışman tarafında takip edilmesi gerekmektedir.
▪
Elde
edilen bilgilerin toplumla veya danışanın yakınlarıyla paylaşılması gereken
durumlarda danışman hasta ile hastanın bu yönde karar vermesi için çalışabilir.
▪
Epidemiyolojik
çalışmalar için yapılan taramaların, tarama yapılan bireylerin
bilgilendirilmesinden sonra devam etmesi gerekir.
▪
Testlerin
ya da taramaların amaçları ve muhtemel sonuçlarıyla potansiyel seçenekler
hakkındaki yeterli bilgiler genetik bilgilerden önce gelmelidir.
Referanslar
●
Kaplan Ü., Arda
B.(2017). Genetik Danışmanlık ve Biyoetik, Türkiye Klinikleri Tıp Etiği-Hukuku
Tarihi Dergisi, Cilt:25 Sayı:2 Sayfa:57 – 71
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWprek5qZzNOdz09
(Erişim Tarihi: 12.09.2022)
●
Durmaz M. B., Durmaz
A. A., Özkınay F., Çoğulu Ö. (2011). Genetik danışmanlık ve önemi, Cumhuriyet
Tıp Dergisi, Cilt:33 Sayı:2 Sayfa:259 – 265
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRjMU5Ea3hNUT09 (Erişim Tarihi: 12.09.2022)
●
Michie S., Marteau
T.M., Bobrow M.(1997).Genetic counselling: the psychological impact of meeting
patients' expectations. J Med Genet; Cilt:34 Sayı:3 Sayfa: 237-41
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9132497/
(Erişim Tarihi: 12.09.2022)
●
Kaplan Ü.
(2018).Doktora tezi. Türkiye’de Genetik Danışmanlık Ve Biyoetik. Ankara
İnternet Kaynakları
●
https://www.tibbigenetik.org.tr/upload/2018117135147.pdf (Erişim Tarihi: 12.12.2022) (1)
Yorumlar
Yorum Gönder