MUTASYONLAR ve VARYASYONLAR
Zeynep Anaz – Moleküler Biyoloji ve Genetik, Haliç Üniversitesi
MUTASYON
ÇEŞİTLERİ
Genler
yeni yavrulara tüm özelliklerini koruyarak kalıtılsa bile, bazen doğal ve yapay
şartlar varlığında mutasyon adı verilen değişikliklere maruz kalırlar. Bir gen
mutasyona maruz kaldığı zaman kararlı olur ve yeniden eski durumuna dönemez.
Mutasyonlar genetik materyalin normal kombinasyonunu değiştirmeyen ve kalıtsal
yapıda meydana gelen bir değişikliktir.
Mutasyonlar kromozomların yapısının değişmesi, kromozom sayısındaki
değişiklikler ve genlerde meydana gelen değişiklik olmak üzere 3 gruba ayrılır.
1.Kromozom
Yapısının Değişmesi
1.1
Delesyon: Kromozomun bir bölümünün koparak kaybolması
olayıdır. Kopan bölüm başka bir kromozoma bağlanma göstermez. Kaybolan parça
üzerinde bulunan genler de kaybolmuş olacaktır. Eğer hücre diploit bir hücre
ise kaybolan genlerin alelleri kardeş kromozom üzerinde bulunacaktır. Bu
nedenle kaybolan kromozom bölümü hücre için ölümcül olmayacaktır. Ancak gen
dengesinin ve bunun sonucunda fenotipin değişmesine sebep olur. Eğer kaybolan
kısım çok büyükse gen dengesi tümüyle değişir ve hücre ölümü olur.
1.2
Duplikasyon: Bu olay çoğunlukla düzenli meydana gelmeyen
krossing-over ile gerçekleşir. Mayoz 1 esnasında eş genler sinaps yaparlar.
Ayrılacakları zaman normal bir bölünme gerçekleşmezse kromatitlerden biri o gen
açısından diploit konuma gelir, diğeri o genlerden yoksun olur. Duplikasyon
evrim bakımından çok önemli bir yere sahiptir. Bunun sebebi hücreye ek bir DNA
girmesine ve orijinal gen kompleksini değiştirmeden mutasyonların oluşmasına
neden olur. Çoğunlukla zararlı değildir. Ancak bazı zamanlarda gen dengesini
değiştirdiği için zararlı sonuçlar meydana getirebilir. Drosophila’da
gözlerin küçük olmasına neden olan Bar duplikasyonu bu duruma örnek olarak
gösterilebilir.
1.3
İnversiyon: Genler bazen kromozom içerisinde normalden
farklı olarak dizilebilirler. Bu durum kromozomun bir bölümünün inversiyonu ile
gerçekleşir. Kromozomun bir parçası kopar ve ters bir şekilde yeniden aynı
kromozoma bağlanabilir. Bu olay kromozomun bir lob olarak kıvrılarak kopması ve
yeniden bağlanmasıyla olur. Genlerin sırasının değişmesi fenotipte değişmelere
ve sonuç olarak evrimsel önemi olan değişikliklere yol açar.
1.4
Translokasyon: Bir kromozomun kopan parçası diğer
bir kromozoma yapışabilir. Translokasyon her zaman homolog olmayan kromozomlar
arasında meydana gelen parça değişimidir. Translokasyon yeni gen
kombinasyonlarını meydana getirdiği ve hücrede DNA miktarının değişmesine neden
olduğu için evrimsel açıdan büyük önemi bulunmaktadır.
Şekil
1: Kromozom Yapısının Değişmesi
2.Kromozom
Sayısındaki Değişiklikler
Kromozomlar
bazen mitoz ve mayoz bölünme esnasında düzenli bir şekilde ayrılmazlar ve
kromozom sayısı açısından farklı hücreler oluşur. Bazı veya birçok genin
diğerlerine göre oranının değişmesi de kalıtsal bakımdan sorunlar meydana getirir.
2.1
Anöploidi: Kromozomların bir ya da birkaçının sayı
bakımından değişmesine denir. Kromozom sayılarının farklı biçimlerde kalıtımı
otozomlarda gerçekleşebilir ve fenotipte birtakım değişiklere sebep olur.
Blakeslee ilk olarak anöploidinin bitkilerde oluşumunu gösterdi. Devedikeni diploit
olduğunda 24 kromozomludur. Ancak 25 ve 23 kromozomlu olanları da vardır. Bu
farklı kromozom sayısına sahip olmak bitkilerin yaşamını etkilememiştir. Oysa
ki birçok bitki ve hayvanda kromozom sayısının değişmesi ölüme neden
olmaktadır.
Bir
hücrede kromozom sayısındaki farklılık fenotipte büyük bir değişiklik
oluşturmadan gerçekleşebilir. Bu durum iki kromozomun sentromer bölgesinde
birleştirme ile tek bir kromozoma dönüşmesi ile olur. 4 çeşidi vardır.
2.1.1
Monosomi: Diploit
bir kişide tek bir kromozomun eksilmesine denir. Diploit kişilerde ölüme
yol açar. Ancak poliploit kişilerde yaşam devam edebilir.
2.1.2
Nullisomi: Bir canlıda bir kromozomun homoloğu ile birlikte
eksilmesidir. 2n-2 ile gösterilir.
2.1.3
Polisomi: Bir veya birkaç kromozomun sayısının
fazlalaşmasına denir. İki türü bulunur.
Trizomi:
Diploit bir kişide bir kromozomun fazla olmasıdır. İnsanda 21.
kromozomun triploit olması nedeniyle mongoloit adı verilen durum meydana
gelir.
Tetrazomi:
Diploit bir kişide bir kromozomun iki kat fazla olmasıdır. 2n+2 ile
gösterilir.
2.1.4
Somatik anöploidi: Vücut hücrelerde mitoz esnasında bazı
kromozomlar birbirinden ayrılmayabilir. Yavru hücrelerin birinde monozomi,
diğer hücrede trizomi meydana gelir.
2.2
Öploidi: Bütün kromozom sayısının haploit ya da tam
katlar şeklinde fazlalaşmasıdır. Farklı türleri bulunmaktadır.
2.2.1
Monoploidi: Bazı hayvanlar ve bitkiler
çoğunlukla ilkel varlıklar en azımdan hayatlarının bazı dönemlerinde veya
hayatlarının bütününde haploit kromozom sayısına sahip olurlar. Bu tür
canlılara monoploid adı verilir. Balarılarının erkekleri buna örnektir.
2.2.2
Poliploidi: n kromozom sayısının hücrede 3 ya da daha
fazla sayıda olmasıdır.
3.Gen
Mutasyonları (Nokta Mutasyonu)
Kromozomun
yapısında bir değişiklik meydana getirmez ve mikroskopta incelenemez. Nokta
mutasyonu DNA’da bulunan nükleotit dizisinin sırasının veya bazlarının
değişmesiyle gerçekleşir. Baz sırasının ya da AT/GC oranının değişmesi o gene
spesifik enzimin bütünüyle kaybolmasının veya etkisinin azalmasına sebep olur.
Nokta mutasyonlarında yalnızca bir baz çiftinde değişim olur.
Karşılıklı
olan bir pürin-pirimidin (örneğin A-T) çiftiyle başka bir pürin-pirimidin
(örneğin G-C) çiftinin yer değiştirmesi ile meydana gelebileceği gibi, bir
pirimidin-pürin (örneğin C-G) ile bir pürin-pirimidin (örneğin G-C) bazının
çaprazlama şekilde yer değiştirmesi ile de meydana gelebilmektedir.
Mutasyonlar
fenotipik etkilerine göre 4 gruba ayrılırlar.
1.
Görünebilir Mutasyonlar
Fenotip
olarak kolay bir şekilde görünebilen özellikler oluştururlar. Gözle
görülmeseler de doku ve kanın araştırılmasıyla anlaşılabilirler. Görülebilir
mutasyonların çoğunluğu çekiniktir. Bir genin değişimi oluşturacağı enzimin
veya proteinin yapısının ya da görevinin değişmesine yol açar. Bu nedenle
mutant genler çoğunlukla ya üretim gerçekleştiremezler ya da normal genlerin
etkisinden çıkamazlar. Bu sebeple mutant genler çekinik, normal genler
baskındır. İnsanlardaki görünebilir mutasyonlara örnek olarak cücelik hastalığı
verilebilir. Kol, bacak ve vücutlarının kısa oluşu ile bilinirler. Annesi ve
babası sağlıklı olan çiftten cüce bir çocuk doğarsa her iki atadan birinin
eşeysel hücrelerinde mutasyon meydana geldiği açıktır.
2.
Lethal Mutasyonlar
Lethal
mutasyonlar embriyonun yaşayamamasına neden olur. İnsanda bu tür öldürücü olan
genlere lethal gen adı verilir. Bir gen zigotun ilk mitoz safhasında iğ
ipliklerini oluşturamayacak şekilde mutasyona maruz kalırsa zigot iki hücreli
meydana gelemez. Bir gen ana rahmine yerleşme için ihtiyaç duyulan enzimi
oluşturamıyorsa embriyo birkaç gün sonra dışarıya atılmış olur.
Eğer
bir mutasyon sağlıksız bir kalp, sağlıksız bir akciğer gibi organları
oluşturuyorsa doğum gerçekleştikten çok kısa bir zaman sonra ölüm meydana
gelir. Çünkü sağlıksız organlar anne rahminde işlev göremez.
Örneğin
sarı kürke sahip olan fare ırkında homozigot sarı bireylerin yaşamadığı
belirlenmiştir. İki sarı fare çiftleştirildiğinde yalnızca iki sarı, bir siyah
yavru meydana gelir ve beklenen oranlardan sapmalar oluşur. Rahimde yapılan
araştırmalarda yavruların 1/4!’ünün diğer yavrulardan daha ufak yapıda olduğunu
belirlenmiştir. Belli bir dönemden sonra bu küçük yavrular gelişim
gösteremeyerek yaşamlarına son verirler ve vücutlarını meydana getiren ağırlık
absorbe edilir. Gelişemeyerek ölen bu yavrular homozigot sarı yavrulardır.
3.
Zararlı Mutasyonlar
Mutasyonların
bir bölümü belirli bir döneme kadar yaşam şansı veriyorsa semilethal; eğer
yaşama şansı veriyor ancak biyolojik görevlerinin ve üremesinin azalmasına yol
açıyorsa sublethal olarak isimlendirilir. Birçok özellik bir genin değil birden
fazla genin ortak birleşmesiyle meydana gelir. Bu duruma poligenetik kalıtım
adı verilir. Poligenetik kalıtımda genlerden biri mutasyona maruz kalırsa
ilgili özelliğin işlevinde azalmalar meydana gelir. Örneğin karaciğer normalden
daha az etkinliğe sahip safra salgılar veya salgının kimyasal yapısında
değişmeler meydana gelir. Ancak birden fazla gende mutasyon olursa mutant
genler bir araya geldiğinde zarar daha fazla olur ve ölüm meydana gelebilir. Bu
tür mutasyonlar görünebilir ve lethal genlerden daha çoktur.
4.
Nötral Mutasyonlar
Bazı
mutasyonlar oluştuğu zaman içerisinde var olduğu bireye ne yarar ne de zarar
verir. Bu tür mutasyonlara nötral mutasyonlar adı verilir. Bu tür mutasyonlar
fenotipik açıdan bir belirti vermezler. Fakat protein moleküllerinde bulunan
amino asit dizilimlerinin incelenmesiyle belirlenebilir. Protein molekülünde
bulunan amino asitler proteinin görevini değiştirmeden değişirler.
MUTASYONLARIN
NEDENLERİ
1) Birçok mutasyon fiziksel ve kimyasal olarak DNA’nın darp edilmesi neticesi zarar görmesi sonucu meydana gelir. Mutasyonlara sebep olan fiziksel veya kimyasal etkenler mutajen olarak isimlendirilir. Mutajen faktörler; birincil kimyasallar, virüsler, radyasyon ve X-Ray ışınları olarak sayılabilir.
Şekil
2: Virüs
Şekil
3: Radyasyon
Somatik
hücrelerinde meydana gelen mutasyonlar kansere yol açabilirken eşey
hücrelerinde meydana gelen mutasyonlar daha sonraki kuşaklarda genetik
hastalıklar şeklinde var olabilirler.
2)
Kopyalama olayının hızı ve kısmen DNA’daki kendiliğinden meydana gelen
değişimler nedeniyle, DNA polimeraz enzimi bazen nükleotit bazlarının
sıralamasını doğru olarak yapamaz.
3)
Bazı mutasyonlar mutajen etkenler sebebiyle meydana gelmezler. Bilinmeyen
etkenler tarafından rastgale mutasyonlar oluşur ve çoğunlukla bu mutasyonlar
gelecek nesile aktarılabilir. Bilinen bir örnek kraliçe Victoria’nın hemofili
öyküsüdür. Kraliçe Victoria’nın geçmişine bakıldığında ailesinde hemofili olan
kimse bulunmamasına rağmen aralarında Rusya’nın da olduğu birçok kraliyet
ailesine virüsü aktarmıştır. Bu olaydaki teori ise kraliçe Victoria’nın bu
mutasyonun ya kendisinde meydana geldiği ya da birinci dereceden ailesinden
aldığı şeklindedir.
VARYASYONLAR
Varyasyonlar
özellikle genler aracılığıyla belirlenir ve oluşturduğu döllere kalıtılır. 6
çeşidi bulunmaktadır.
1.
Mutasyonlarla Oluşan Varyasyonlar
Bu
varyasyonlar nokta mutasyonları, kromozom sayısının ve yapısının değişmesi
olarak bilinir.
2.
Rekombinasyonlarla Oluşan Varyasyonlar
Bütün canlılar kural olarak iki ebeveynlidir ve bulundurdukları her kromozom çiftinin ve buna bağlı olarak gen çiftinin biri anneden diğeri babadan gelmektedir. Gametler oluşturulurken bu kromozomlar birbirlerinden ayrılmaktadır. Yumurta ve sperm bu kromozomlardan yani genlerden sadece birini bulundurur. Bu ayrılma tümüyle tesadüfe göre gerçekleşir. Örneğin bezelyelerde buruşuk ve sarı bir tohumun gametleri ile düz ve yeşil bir tohumun gametleri buruşuk ve yeşil, düze ve sarı olmak üzere yeni kombinasyonlar oluşturabilir. (Demirsoy, 1995)
3.
Krossing-over ile Oluşan Varyasyonlar
Homolog
kromozomlar arasında tekli ya da çiftli parça değişimi meydana gelmesi ile
oluşur. Değişen kısımlar kromozomlara yeni gen kombinasyonları sağlayacağından
yavrularda, anne ve babada bulunmayan özelliklerin bulunmasına sebep olacaktır.
Şekil
4: Crossing-over
4.
Konjugasyon
Bazı bakteri hücrelerinin yan yana gelip aralarında meydana getirdikleri sitoplazma köprüsünden geçen kromozom zincirinin bir bölümünün diğerine eklenmesi ile oluşur. (Demirsoy, 1995) Bu geçen zincirinin uzunluğu tesadüfe dayalıdır.
Şekil
5: Konjugasyon
5.
Transdüksiyon
Verici
hücrenin taşıdığı genetik bilginin bir bakteriyofaj aracılığıyla diğer bir
bakteriye geçmesi olayıdır.
6.
Transformasyon
Bakterilerde
yakın gruplarda veya aynı türün bireyleri arasında gerçekleşir. Bir bakterinin
ortama verdiği DNA’yı diğer bakteri alarak kromozomuna katabilir. Bu katılma
genellikle fagositoz ya da benzer durumlarla gerçekleşir. Bu olayla katılan DNA
bireye yeni özellikler vermektedir.
REFERANSLAR
Özgökman
F (2013). Yaşamın Kökeni, Evrim ve Tanrı, Ankara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Cilt:54 Sayı 2 49-76.
•
https://dergipark.org.tr/en/pub/auifd/issue/40590/487783
(Erişim Tarihi: 10.05.2022)
Demirsoy,
A. (1995). Kalıtım ve Evrim. Meteksan Anonim Şirketi. 7.baskı. Ankara.
Yorumlar
Yorum Gönder