Mars için Yaşam Formları
Özlem Savaş – Biyoloji, Hacettepe Üniversitesi
Mars çıplak gözle görebildiğimiz nadir gezegenlerden biridir.
İklimsel evrimiyle birlikte keşif için bariz bir hedeftir. Kızıl Gezegeni keşfetmek için daha birçok
neden vardır. Mars'a gitmenin bilimsel nedenleri, yaşam arayışı, yüzeyi ve
gezegenin evrimini anlama, gelecekteki insan keşiflerine hazırlanma ile
özetlenebilir.
Son yıllarda uzay
bilimi ve teknolojisindeki gelişmeler sayesinde Mars'ın keşfi ve kaynaklarının
kullanılması mümkün olup, gelecekteki görevlerde büyük stratejik öneme ve
bilimsel sonuçlara sahiptir. Mars genellikle güneş sistemindeki Dünya'ya en çok
benzeyen gezegen olarak kabul edilir fakat yüksek maliyet ve yetersiz teknoloji
bu gezegenin keşfini engelliyor. [1]Bununla ilgili olarak yapılan
araştırmalarda Dünya’nın üst atmosferinde her büyük biyolojik soydan mikrobiyal
takson tespit edilmiştir. İlginç bir şekilde, üst atmosferdeki çevresel
koşullar, Mars'ın yüzey koşullarına benzer (aşırı soğuk, hipobari, kuruma ve
ışınlama). Karasal mikropların üst atmosferde aktif olup olmadığı yoğun bir
araştırma alanıdır. Ayrıca, Dünya'nın yoğun radyasyona maruz kalmış üst
atmosferindeki canlı hücreler, radyasyon direnci sağlayan mikrobiyal genleri
veya enzimleri tanımlamaya yardımcı olabilir. Biyosfer sınırı, yaşanabilir atmosferler, ekstremofiller,
hızlı evrim, gezegenler arası dağılım, kirlilik kontrolü ve gezegensel koruma,
yüksek irtifalarda incelenebilecek daha geniş astrobiyoloji konularından sadece
birkaçıdır. Bu yakın uzay çalışmaları yol gösterici astrobiyoloji sorularını
tanıtmayı ve Dünya'nın üst atmosferinde gelecekteki mikrobiyoloji
araştırmalarını motive etmeyi amaçlamaktadır. [2]
Örneğin yakın tarihte
yapılan başka bir araştırma Mars yerleşiminin kaynağı olarak mikroalgleri ele
almıştır. Mikroalglerin astronotlara oksijen, gıda, biyo-polimerler ve ilaçlar
sağlama potansiyelini göz önünde bulunduran bilim insanları, bu canlıların ilk
Marslı yerleşimcilerin karşılaştığı birçok soruna çözüm sağlama konusunda
önemli vaatler taşıdığını, ancak bunların önemli bir altyapı ve güvenilir bir
güç kaynağı ile gerçekleştirilebileceğini söylüyorlar. Bununla birlikte
radyasyona maruz kalma, kanser öncesi lezyonlar ve alerjilerin azaltılması,
viral enfeksiyonlar gibi oluşabilecek tehditlere karşı kullanılabilecek hem
ilaç hem fonksiyonel gıda olarak etiketlenebilecek siyanobakteriler ve
mikroalglere dikkat çekiyorlar. Simüle edilmiş Mars koşullarında düşük basınçta
yapılan mikroalgal büyüme deneyleri de umut vaat ediyor.[3]
Bütün bu
alternatifler değerlendirilirken dikkat edilen en önemli kriter
sürdürülebilirlik olmalıdır. Aşırı nüfus, Dünya kaynaklarının tükenmesi, salgın
hastalıklar ve iklim krizi, insanlığın geleceğini kurtarmak için yeni
stratejilerin tanımlanmasını gerektiriyor. Bu endişelerin üstesinden gelmek
için mevcut stratejiler, yenilenebilir enerji ve malzemelerin kullanımını,
atıkların geri dönüştürülmesini, su tasarrufunu, ekonomik büyümeyi vb.
içermektedir. Bu stratejiler, kısa-orta vadede kesinlikle insanlığa yardımcı
olabilirken, şu anda iyi kurulmuş durumdaki, uzun vadede, insanlık hayatta
kalabilmek için seyahat edebilmeli ve kaynak akışı devamlı sağlanmalıdır.
Bakıldığında literatürde bu konuda çok çeşitli deneysel çalışmalar
bulunamamaktadır. [4], [5].
Her şey göz önünde
bulundurulduğunda bu alanla ilgili çalışmaların özellikle astrobiyolojinin ve
uzay araştırmalarının sektörel gelişimiyle devam edeceğini ve Dünya dışı
yaşamın önemini biliyoruz. Konu hakkında Robert Zubrin ’in dediklerini
hatırlayalım: “Güneş sistemimizdeki gezegen cisimleri arasında Mars, yalnızca
yaşamı değil, aynı zamanda insan uygarlığının yeni bir dalını desteklemek için
gereken tüm hammaddelere sahip olması bakımından tekildir. Bu benzersizlik,
dünya dışı insan kolonizasyonu için en sık bahsedilen alternatif yer olan
Dünya'nın Ay'ı ile Mars'ı karşılaştırırsak en açık şekilde gösterilir.
Belirtilmesi gereken nokta şu ki, bilinen herhangi bir dünya dışı cisim
üzerindeki kolonistlerin aksine, Marslı kolonistler tünellerde değil yüzeyde
yaşayabilecek ve özgürce dolaşabilecek ve gün ışığında ekin yetiştirebilecekler.
Mars, yerli malzemelerden yapılmış her türlü ürünle kendilerini destekleyen,
insanların yaşayabileceği ve çoğalabileceği bir yerdir. Bu nedenle Mars,
yalnızca bir madencilik veya bilimsel karakolun değil, gerçek bir uygarlığın
geliştirilebileceği bir yerdir.
Bizim neslimiz ve yakında takip edecek olanlar için Mars,
Yeni Dünya'dır.”
Referanslar:
[1] Bo Wang, Tong Ye, Xiaoyan Li, Po Bian, Yongding Liu, Gaohong Wang (2021)“Survival of desert algae Chlorella exposed to Mars-like near space environment.” ScienceDirect. 29 ( 22-29). Doi: 10.1016/j.lssr.2021.02.003
[2] David J. Smith.Microbes in the Upper Atmosphere and Unique Opportunities for Astrobiology Research.Astrobiology.Oct 2013.981-990.http://doi.org/10.1089/ast.2013.1074Published in Volume: 13 Issue 10: October 21, 2013, Online Ahead of Print:October 9, 2013
[3] Lydia J. Mapstone, Mara N. Leite , 1Saul Purton , Ian A. Crawford , Lewis Dartnell . (Oct. 2022).ScienceDirect. “Cyanobacteria and microalgae in supporting human habitation on Mars”Volume:59,107946.Doi: https://doi.org/10.1016/j.biotechadv.2022.107946
[4] Giacomo Fais, Alessia Manca, Alessandro Concas, Antonella Pantaleo, Giacomo Cao. “A novel process to grow edible microalgae on Mars by exploiting in situ-available resources: Experimental investigation.” ScienceDirect. Volume 201, 454-436 (2022) Doi: https://doi.org/10.1016/j.actaastro.2022.09.058
[5] MarkoKovic. “Risks of space colonization.” Volume 126, February 2021, 102638. Doi: https://doi.org/10.1016/j.futures.2020.102638
Yorumlar
Yorum Gönder