Loading

TİP 1 DİYABET NEDİR ve GENETİĞİ

 

Zeynep Anaz – Moleküler Biyoloji ve Genetik, Haliç Üniversitesi

TİP 1 DİYABET NEDİR?

Diyabet hastalığı pankreasın beta hücrelerin tahrip olması sonucu meydana gelir. Tip 1 diyabet insüline bağımlı diyabettir yani yaşam boyu insülin kullanılması gerekir. Tip 1 diyabet diyabetin genç tipidir ve çocuklukta ortaya çıkan türüdür. Çoğunlukla 20 yaşın altında ortaya çıkmaktadır.


Fakat son 20 yıldır daha ileri yaşlarda meydana gelebilen LADA yani latent otoimmun erişkin diyabet tipinin görülmesinde artış gözlemlenmiştir. Tip 1 diyabet genç başlangıçlı diyabet ve insüline bağımlı diabetes mellitus (IDDM) olarak da isimlendirilmektedir. Bu rahatsızlıkta pankreasta üretilen insülin adındaki hormon, çok az üretilebildiği ya da hiç üretilemediğinden dolayı kanda bulunan glukozun enerjiye dönüşmesi amacıyla hücre içine girememektedir. Bu nedenle kanda bulunan glukoz seviyesi artmaktadır. Tip 1 diyabet gelişimi belirtilerin görülmesinden sonra kısa sürede gerçekleşir. Pankreas harabiyeti ortalama %80’lere gelince belirtiler görülmeye başlar. Organ harabiyeti meydana gelince geri dönüş yoktur. Bu eşiğe kadar glukoz toleransı meydana gelir. Ancak zaman geçtikçe normal glukoz toleransı devam ettirilemez. Glukozun toleransı olan bu aşama çoğunlukla ergenlik dönemi ya da bir infeksiyon rahatsızlığıyla harekete geçer. Otoimmün olay ilerleyicidir ve beta hücreleri süre geçtikçe bütünüyle hasar alır ve diyabet insüline bağımlı olur. Böylece kalıcı bir hastalık olur.


TİP 1 DİYABET BELİRTİLERİ


1) Sık idrara çıkmak: Vücutta insülin üretilmediğinden glikozu hücreler enerji şeklinde kullanamaz ve kanda toplanır. Belli bir seviyeden sonra da böbrekler aracılığıyla şeker idrar yoluyla atılır. Şeker yanında su da idrarla atıldığından birey sık idrara çıkar.


2) Çok su içmek: İdrarla birlikte çok fazla su kaybedildiğinden kişi çok su içme gereksinimi duyar.


3) Aşırı acıkma: Kanda bulunan şekerin hücre içine alınması için gerekli insülin olmamasından kaynaklı kaslar ve organların enerjiye ihtiyacı olur. Böylece kişide açlık meydana gelir.


4) Kilo kaybı: Açlık hissini gidermek amacıyla daha çok yemek yenilmesine karşın hızlı bir şekilde kilo kaybı olur. Enerji olarak kullanılacak şeker olmadığından dolayı yağ depolarında ve kas dokularında büzüşme meydana gelir.


5) Yorgunluk: Hücre içerisinde yeterli şeker olmadığı için kişide yorgunluk ve huzursuzluk meydana gelir.


6) Bulanık görme: Kanda bulunan şeker düzeyi çok yüksek ise vücudun bütün dokularından su çekilir. Bundan dolayı göz merceğinden çekilen su nedeniyle bakılan nesnelere odaklanma zorlaşır ve görüş bulanık olur.


İştahsızlık, ağız kuruluğu, özellikle ayaklarda uyuşma ya da hissizlik, geçmeyen infeksiyonlar, tekrar eden mantar infeksiyonları ve kaşınma tip 1 diyabetin diğer belirtileridir. Bu belirtilerin meydana gelmesinin zamanı pankreas bezinin beta hücrelerindeki hasarın boyutuna ve yakım hızına bağlıdır. Hasar çok uzun süre içinde olabilir. Hasar tamamlandığı zaman enerji olarak vücuttaki proteinler ve yağlar kullanılır. Yağların çok fazla kullanılmasıyla meydana gelen keton cisimleri olarak adlandırılan son ürünler vücuda zarar veren atıklardır. Bu ürünler vücut içinde birikir ve ketoasidoz adı verilen acil durumu oluşturur. Ketoasidozun belirtileri karın ağrısı, derin ve hızlı solunum, aşırı halsizlik, bulantıdır.



TİP 1 DİYABETİ ETKİLEYEN RİSK FAKTÖRLERİ ve TANISI

1) HLA DR3, HLA DR4 doku grupları risktedir.

2) Anne-baba, kardeş gibi birinci derecede yakın akrabalarında tip 1 diyabet hastalığı görülen kişilerde risk yüksektir.

3) Kızamıkçık, koksaki virüsler ve yaşamın ilk 3 ayında inek sütü tüketmek gibi çevresel faktörler hastalığı tetikleyebilir.

Tip 1 diyabet hastalığının tanısında tanı testleri kullanılmaktadır.



1) Glikozile hemoglobin (HbA1c): Hemoglobin alyuvarlarımıza oksijen taşınmasında görevli proteine denir. A1C, hemoglobine bağlı olan glukozun % oranını ölçen tanı testidir. Kan şekeri seviyesi ne kadar yüksekse hemoglobine bağlı olan glukoz yüzdesi de o kadar artacaktır. A1C testinde % ifadesi yerine “mmol/mol” birimi de kullanılmaktadır.



Şekil 1: HbA1c testi



2) Rastgele bir zamanda ölçülen kan glukozu: Ülkemizde kan glukoz seviyesi “mg/dL” birimi ile belirtilir. Diyabet belirtileri olan bir kişinin kan glukozu günün herhangi bir saatinde ölçülür. Kan glukozunun 200 mg/dL ya da bu sayının üzerinde olması ile diyabet tanısı konur. Bu işlem açlık kan glukozu ile doğrulanmalıdır.


3) Açlık plazma glukozu (APG): Kişi en az 8 saat aç kaldıktan sonra sabah iki ayrı saatlerde APG ölçülür. APG’nin 126 mg/dL ya da bu değerden daha yüksek olması ile diyabet tanısı koyulur.


4) Oral glukoz tolerans testi (OGTT): Şeker yükleme testi olarak bilinir. Tip 1 diyabet tanısında seyrek olarak kullanılır.


 

TİP 1 DİYABET HASTALIĞI TEDAVİSİ


Bu hastalıkla ilgili birçok araştırma yapılmasına karşın tip 1 diyabetin kesin tedavisi ya da koruma yolu bulunmamaktadır. Fakat hastalığın iyi bir şekilde yönetilmesi mümkündür. Tip 1 diyabet tedavisinin erken dönemdeki ana amacı diyabetik ketoasidoz ve aşırı yüksek hiperglisemiyi tedavi etmektir. (1) Tedavinin uzun dönemde hedeflenen amaçları semptomları azaltmak, diyabetten kaynaklanan göz, sinir, böbrek, ayak ve kalp-damar tahribatlarını engellemektir.


Tip 1 diyabet hastası olan her kişi yaşam boyu; insülin kullanmalı, düzenli bir şekilde egzersiz yapmalı, sağlıklı kiloda kalmalı, dengeli ve düzenli beslenmeli, evde kan şekeri kontrolünü yapmalıdır.



Şekil 2: Kan şeker kontrolü yapılması


İNSÜLİN NEDİR?

İnsülin, pankreasta bulunan beta hücreleri aracılığıyla üretilir ve vücutta enerjiden sorumlu en önemli hormona denir. İnsülin, glukozun damarlardan hücre içine girmesinde görevlidir ve kan şekerini düşürmektedir. İnsülin peptid yapısına sahip bir hormon olduğundan hap şeklinde ağız yoluyla kullanılamaz. Eğer ağız yoluyla kullanılırsa mide asidi ve sindirim enzimleri aracılığıyla kana ulaşamadan hızlı bir şekilde parçalanır. İnsülin genellikle cilt altına iğne yoluyla verilir. Bazı ciddi hastalara ise insülin pompası aracılığıyla sürekli olarak cilt altından verilir.  İnsülin son kullanım tarihine kadar buzdolabında 2-8 ’de saklanabilir. İnsülin preproinsülin şeklinde bulunur. Preproinsülin ilk önce proinsüline daha sonra ise aktif hormon olan insüline dönüşür. İnsülin kan şekerini düşürücü hormon yani hipoglisemik hormon olarak da isimlendirilir. Diabetik asidosisli bireyler acil olarak insülin verilerek tedavi edilirse hipopotasemi (potasyum düzeyinin düşmesi) gelişir. Buna dikkat edilmelidir. İnsülin pompası vücudun gereksinim duyduğu bazal insülin dozunu sabit hızda sürekli ve otomatik şekilde cilt altına gönderir. Her yemekten sonra pompanın hesapladığı bolüs insülin dozları cilt altına verilir. Ayrıca kan şekeri istenilen seviyede olmadığı zaman düzeltme dozu pompa tarafından verilir. 



Şekil 3: İnsülin hormonu



TİP 1 DİYABET GENETİĞİ

Tip 1 diyabet otoimmünitenin varlığına göre tip 1a ve tip 1b olmak üzere iki gruba ayrılır. Tip 1a immün kökenlidir. Tip 1b’nin otoimmün belirleyicileri negatiftir.

Tip 1 diyabetin oluşmasına etki eden genlerin konumu 6. kromozom HLA lokusudur. HLA genleri major histokompatibilite kompleksine (MHC) lokalize bölgelerdir. (2) HLA gen polimorfizmi tip 1 diyabetin oluşmasına etki eden genetik faktörlerin %40-50’sini kontrol eder. Bu genlerin immün cevabın oluşmasında etkili olduğu düşünülmektedir.


Tip 1 diyabet hastalarında otoimmün süreç dört fazda gerçekleşmektedir;


1) çevresel faktörlere maruziyet,


2) T hücrelerinin uyarılması,


3) T hücrelerinin farklılaşması,


4) beta hücrelerinin tahrip olması



REFERANSLAR

Aktümsek A (2020). Genel Endokrinoloji. Nobel Yayınları, Ankara. 

Abacı A, Böber E, Büyükgediz A (2007). Tip 1 Diyabet. Güncel Pediatri Dergisi, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bilim Dalı, Endokrin ve Adölesan Ünitesi, Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Endokrin ve Adölesan Ünitesi. Sayı: 1 Cilt:5. 1-10.

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/909246 (Erişme Tarihi: 14.11.2022) (2)

Katsarou A., Gudbjörnsdottir S., Rawshani A., Dabelea D., Bonifacio E., Anderson B.J., Jacobsen L.M., Schatz D.A. ve Lernmark A. (2017). Type 1 diabetes mellitus, nature reviews disease primers, Cilt: 3 17016.

https://www.nature.com/articles/nrdp201716 (Erişme Tarihi: 14.11.2022)

Pociot F. ve McDermott MF. (2002). Genetics of type 1 diabetes mellitus. Genes and Immunity, 3(5):235-49.

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12140742/ (Erişme Tarihi: 14.11.2022)

İnternet Kaynakları      

https://temd.org.tr/hastaliklar/diyabet-seker-hastaligi (1)

 

 

 

 

 

 


Yorumlar

ΔΔCt Hesaplama

ΔΔCt Hesaplama











ΔΔCt Sonucu:

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİTOKONDRİ’NİN GENOMU ve GÖREVLERİ

Soy Ağaçları

JAK-STAT Sinyal Yolağı